Kapullu Köyü Kaplıcası Tarihçesi
Bir çok habere konu alan meşhur Kapullu kaplıcasından hem bir haber hemde bir tarihçe olarak sizlere bahsedelim..
Kapullu kaplıcası’nın tarihçesi roma dönemine dayanmaktadır. Nedeni ise, tarihi ipek yolunun bu güzergâh üzerinden geçmesidir. Roma döneminde ipek yolu üzerinden geçen yolcu ve tüccarlar temizlik ve şifa bulmak için bu kaplıcaya uğrar ve yollarına devam ederlermiş.
Sutan IV Murad zamanında Roma döneminde yapılmış bu hamam yıprandığı için güney seferlerinde kullanılmak üzere eski kaplıcanın biraz aşağı kısmına yeni bir hamam yapılması emrini verir ve yeniden yapılır. Bağdat seferlerinde askerler burada mola vererek yoluna devam eder. Tarih araştırıldığında ise buradan Konya, Adana, Urfa üzerinden seferlerine devam ederler. Tabiki küçük bir eser olmasından dolayı Tarih boyunca bundan bahsedilmez. Fakat, Kaplıcanın kenarında uzanan tepede taşlar üzerinde kazınarak yer alan çizim figürünü gözleriniz ile de görebilirsiniz. Ördek ve Avcı resmi. Ne maksatla çizildiği bilinmiyor. Fakat tahmin yürütmek gerekirse, Roma dönemindeki kervanlardan tutunda, günümüze kadar ipek yolu güzergahı üzerinden geçen kişilerin burada avlanarak kendilerini doyurabileceklerini gösteren bir imge olabilir.
Resmin Çekildiği Yer İpek Yolu
1960’lı yıllarda ise kaplıca köy imecesi ile yeniden tadilat edilerek ek olarak kadınlar hamamıda eklenir. Ve bayanlarada hizmet vermeye başlar. 1975’li yıllarda ise konaklama amacıyla yine köy halkı çabasıyla evler inşa edilir. ve faaliyetine devam eder. 2000’li yıllarda kaplıcanın tekrar tadilat edilebilmesi için zamanın muhtarı Süleyman Köseoğlu tarafından Turizm bakanlığına devredilir. 2010 yılında ise tadilat kararı onaylanır ve o zamanın rakamı ile 20.000 TL gibi bir bütçe çıkarılır ve köylü tarafından tekrar tadilatı yapılır. Fakat bu karar onaylanana kadar işletmenlik yasaklanır. Bu nedenle dışarıdan gelen avcı ve yabancılar tarafından 75’li yıllarda köylü tarafından yaptırılan odaların kapıları ve pencereleri kırılıp sökülerek tahribata uğratılır. Bakanlık tarafından onaylanan bütçe ise sadece kaplıca için verilmiştir. Bu nedenle evler tekrar onarılamaz. 2017 yılında Baraj yapılma kararı alınır ve Limak A.Ş. tarafından bir baraj inşaatı başlatılır. Kamulaştırma kapsamına konulmaya çalışılan kaplıca için köylüler kaplıcanın tarihi olduğunu ve bu kaplıcanın kamulaştırma kapsamına girmeyerek kurtarılmasını ister. Fakat firma buna itiraz eder. Tarihi bir kaplıca olduğunu kanıtlamak amacıyla köylü resmi yerlere başvurulur. Fakat resmi kuruluştan gelen expertiz herhangi bir inceleme ve araştırma yapmadan kaplıcanın cumhuriyet döneminde yapıldığını ve tarihi sayılmadığını rapor ederek red kararı verir. Ve kaplıca kamulaştırmaya girerek sular altında kalır.
Şimdiye kadarki yazımız bir tarihin başlangıcı ve para uğruna yokedilişi hikayesiydi. Şimdiden sonraki yazımız ise kaplıcanın tekrar köylülerin uğraşları ile çıkarılmaya çalışmasıdır. Kaplıca sular altında kaldıktan sonra Köy dernek başkanı Gültekin Soycan yardımı ile kendi bütçeleri ile tekrar çıkarılması çabasına girişir. Yollar ve sondaj çalışmaları sonucu en sonunda su kaynağı yer yüzüne çıkarılır.
Şimdi ise köy halkı kaplıcanın ve konaklama yerinin terkar yapılması için uğraş veriyor. Fakat bütçe yetersiz kaldığı için ellerinden birşey gelmiyor. Bunun için dernek başkanı Gültekin Soycan harekete geçerek en azından devlet desteklerinden faydalanarak yapabilir miyiz umuduyla kaplıca kooperatifi kurmaya uğraşıyor. Kooperatif kurulduktan sonra eğer umutlar boşa gitmez ve desteklerden faydalanabilinir ise tarihi kaplıca yenilenmiş olarak tekrar faaliyete geçecektir.
Bu yazımızı paylaşarak sizlerde Kapullu Köyü’ne destek verebilirsiniz.